MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda konuştu.
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle
Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyesi sel taşkınlarını acınası bir acziyetle seyretmiştir.
Beceriksiz belediye idareleri sınıfta kalmışlar, vatandaşları yüzüstü bırakmışlardır.
PKK yalnızca PKK’dan ibaret değildir.
Terörle uğraş alçakların topuyla çabadır.
Türkiye’nin haklı, hukuksal ve yasal hudut ötesi operasyonu an problemiyken sonlarımıza 3 kilometre aradaki Kamışlı’da ABD askerleri ile teröristlerin devriye çeşitleri atması, poz vermeleri neyin iletisi, kimin telkinidir? ABD’li askerlerin teröristlerle ne işi vardır?
Endişelerimizin hududu yalnızca Finlandiya ve İsveç değildir. Türk milleti dostun da düşmanın da mert olmasını bekler.
Şehitler verdiğimiz bir sırada, İstanbul Kadıköy’de ortalarında HDP’li milletvekillerinin de bulunduğu bir güruhun sokaklarımızı kirletmesi alçaklıktır. Bir bayan milletvekili, polisimize adice yumruk sallamıştır. Türkiye’de askere, polise pak vatandaşa saldıran, önüne gelene hakaretler yağdıran hiç kimse bu milletin mensubu olamaz. TBMM’de vazife yapması da züldür. Hem devletten maaş alacaklar, hem de devlete iftira atıp güvenlik görevlilerimize fiziki taarruzda bulunacaklar. Böylesi bir şerefsizliğe küstahlığa dünyanın hangi uygar ülkesi ruhsat verecektir? Bunların dokunulmazlığı hızla kaldırılmalıdır. HDP’nin kapatılması AYM’nin adalete, tarihe, millete, şehitlere ihmali mümkün olmayan bir vazifesidir. Kılıçdaroğlu, hala bir şey diyemiyorsun. Polise yumruk atan soysuzun yanında mısın, açıkla da duyalım.
Türk milletinin hiçbir ferdi, inanan inanmayan laik anti laik diye ayrılamaz. Kökeni mezhebi ne olursa olsun bu millet benim diyen herkes kardeşimizdir. Mezhep üzerinden fitne çıkarmak isteyenler fitnenin çıban başıdır. Birebir ittifak içinde Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğinden tasa duyanlar, sorumsuzdur. Peş peşe gelen özür iletilerinin hiçbir inandırıcılığı yoktur ve olamayacaktır. Kılıçdaroğlu’nun siyaseti ile gece ve gündüz üzere olsak da, doğuştan sahip olduğu etnik hasletlerine hürmet duymak manevi sorumluluğumuzdur.