Bernhard Kellermann, yirminci yüzyıl başında büyük yankı uyandıran bu romanında, çağımızın dininin peşinden gidenleri, Kıta Avrupa’sı ile Kuzey Amerika ortasında bir tünel inşa etme hayali çerçevesinde anlatırken, kapitalizmin yapma ve yıkma potansiyellerini de derinden sorguluyor.
ÖLÜMSÜZ ÇALIŞMA ŞARTLARI
Devasa bir tünel inşaatının okyanusu aşmaya çalışan dehlizleri ortasından, periyodun acımasız toplumsal gerçekliği, emekçilerin ölümcül çalışma şartları ve halkın üç kuruşuna göz diken sermayenin durdurulamaz kâr güdüsü de bütün çıplaklığıyla resmediliyor.
25 LİSANA ÇEVRİLDİ
Alman muharrir Kellermann’ın 1913’te kaleme aldığı Tünel, kısa müddette 25 lisana çevrilmiş, milyonlarca okura ulaşmıştır.
TOPLUMCU GERÇEKÇİ MUHARRİR
Kimi eleştirmenlerin bilim kurgu ve fantastik edebiyata dâhil ettiği, bazılarının kuvvetli çalışma şartlarını ve kapitalizm eleştirisini öne çıkardığı için toplumcu gerçekçi boyutuyla değerlendirdiği Tünel‘e, teknik-ütopyacı roman diyenler de olmuştur.
BEYAZ PERDEYE TAŞINDI
Tam dört sefer sinemaya uyarlanan roman, yirminci yüzyılın birinci yarısının en başarılı kitaplarından biri olarak kabul edilmiştir.
Bernhard Kellermann
TER VE KAN…
Tünel… “Ter ve kandan inşa edilmiş, yaklaşık dokuz bin insanı yutmuş, dünyaya tanım edilemez bir felaket getirmiş olsa da artık oradaydı işte”
Ergül Tosun
Kitap sayfası için bağlantı: