Bir genç, tartıştığı şahsa cep telefonundan, ‘hahahha salak’ sözünü kullandı.
Hakarete maruz kaldığını öne süren kişi ise adliyenin yolunu tuttu. Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı iddianame sonrası tartıştığı bireye ‘salak’ sözünü kullanan kişi hakkında, ‘sesli, yazılı yahut manzaralı bir mesaj ile hakaret’ cürmünden 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Mahkeme, sanığın beraatine hükmetti.
YARGITAY, HAKARET SAYDI
Karara, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı itiraz etti. Temyiz müracaatını pahalandıran Yargıtay 4. Ceza Dairesi, ‘salak’ sözünü hakaret saydı.
Kararda, “SMS ile mağdura atılan ‘salak’ formundaki kelamın, muhatabın onur, gurur ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu ve hakaret hatasını oluşturduğu gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan münasebetle beraat kararı verilmesi yasaya terstir. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.” denildi.
TCK’NIN 125’İNCİ UNSURU
“Hakaret” başlığını taşıyan Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesi’nde şu sözlere yer veriliyor:
“Bir kimseye onur, gurur ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil yahut olgu isnat eden yahut sövmek suretiyle bir kimsenin onur, onur ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar mahpus yahut isimli para cezası ile cezalandırılır. Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı yahut imajlı bir mesajla işlenmesi halinde de tıpkı cezaya hükmolunur.”